Tarihte o kadar acayip olaylar olmuş ki, bazen insan gerçeklikle hayal arasında gidip geliyor. Geçenlerde yazdığım Emu Savaşı’nda, Avusturalya ordusunun tavus kuşlarına yenilmesini sindiremeden, hayvanlar dünyasından bir başka ilginç olayla karşınızdayım. Her nasılsa, Jackie adlı bu “küçük” adam, yani bildiğiniz maymun, geride unutulmayacak bir ün ve askeri başarı hikayesi bıraktı. Kimi zaman adeta bir insan gibi hareket eden bu hayvanların sıra dışı hikâyeleri; yeri geldi film oldu, yeri geldi kitap. Jackie (Chacma maymunu) de bu kahramanlardan biriydi. Maymun, 1910’da Güney Afrika’da bir çiftliğin yakınlarında, Albert Marr tarafından bulunmuştu. Marr, Jackie’yi çalıştığı çiftliğinin etrafında dolaşırken karşılaştıktan sonra içeri alıp, onu ailenin bir üyesi olarak eğitmeye karar verdi. Küçük maymunla yakından ilgilenmeye karar veren ve büyük bir sempati duyan Marr, hayvanı adeta nüfusuna geçirdi desek yanlış olmaz. 
Yıllar geçtikçe aralarında sıkı bir bağ kuruldu ve Marr kendisine dost olan maymundan ayrılamaz hale geldi. 1915’te Albert Marr, Birinci Dünya Savaşı’na katılmak için listeye alındı. Evcil hayvanından ayrılmak istemeyen Albert, amirine Jackie’nin de orduya katılıp katılamayacağını sordu. 
Gelen cevap, şaka gibi ama gerçekti. Jackie de sahibiyle birlikte orduya katılanlardan biri oldu, adını listeye yazdırdı. Maymun Jackie askere alındıktan sonra, diğer bütün askerler gibi tedavi edildi. Ona üniforma, düğmeler, rozetler, bir şapka, bir ödeme kitabı ve kendi bedenine göre askeri bir üniforma seti verildi. Üstüne üstlük maaş defteri bile vardı. 
Jackie, üst düzey bir yetkili gördüğünde ayağa kalkıyor ve bir asker gibi selamlıyordu. Orduyla sık sık eğitime katılan ve yavaş yavaş eğitilen hayvan, adeta bir insan gibi davranıyordu. Ayrıca, daha fazla koku ve işitme duyusu nedeniyle nöbet bile tutmuşluğu var. İnsanların da onu ciddiye almaya başlaması çok zor olmadı. Orduya olan bağlılığı nedeniyle, 3. Transvaal Alayı’nın resmi maskotu oldu. 
Maymun Jackie ve sahibi Albert, 1918 yılında birlikte durdukları cephe olan Passchendale bölgesinde yaralandı. Maymun, etrafındaki taşlardan küçük bir sığınak inşa ederek korunmaya çalışıyordu. Maalesef, bacağına isabet eden şarapnel parçası yüzünden sığınağı bitirmeyi başaramadı. Jackie, bu yaşananların ardından gerçek bir savaşzedeydi artık.
Doktorlar, yaralandıktan sonra derhal hayvan kliniğine kaldırılan Jackie’nin bacağını kurtarmaya çalıştı ama zavallı Jackie’nin bacağının kesilmesi gerekiyordu. Cesareti dolayısıyla Jackie, altın bir madalyayla onurlandırıldı. Cape Town’daki Maitland Dispersal Kampı’ndan taburcu olduktan sonra, istifasını verdi askeri maaşını alarak oradan ayrıldı. Savaşın sonuna doğru maymun Jackie taburcu edildi ve iki arkadaş birlikte nihayet evlerine döndüler. Bugüne kadar Jackie, Güney Afrika Piyade’de Özel rütbesini elde eden tek maymun, aynı zamanda I. Dünya Savaşı’nda savaşan tek maymundur. 
Hayatının geri kalanını evcil bir hayvan olarak geçiren maymun, 1921 yılında hayatını kaybetti. Her ne kadar bacağını kaybetmiş, yaralanmış olsa da, Jackie ve Albert birbirlerinden hiç ayrılmamışlardı. Savaşta bile…
Yıllar geçtikçe aralarında sıkı bir bağ kuruldu ve Marr kendisine dost olan maymundan ayrılamaz hale geldi. 1915’te Albert Marr, Birinci Dünya Savaşı’na katılmak için listeye alındı. Evcil hayvanından ayrılmak istemeyen Albert, amirine Jackie’nin de orduya katılıp katılamayacağını sordu. 
Gelen cevap, şaka gibi ama gerçekti. Jackie de sahibiyle birlikte orduya katılanlardan biri oldu, adını listeye yazdırdı. Maymun Jackie askere alındıktan sonra, diğer bütün askerler gibi tedavi edildi. Ona üniforma, düğmeler, rozetler, bir şapka, bir ödeme kitabı ve kendi bedenine göre askeri bir üniforma seti verildi. Üstüne üstlük maaş defteri bile vardı. 
Jackie, üst düzey bir yetkili gördüğünde ayağa kalkıyor ve bir asker gibi selamlıyordu. Orduyla sık sık eğitime katılan ve yavaş yavaş eğitilen hayvan, adeta bir insan gibi davranıyordu. Ayrıca, daha fazla koku ve işitme duyusu nedeniyle nöbet bile tutmuşluğu var. İnsanların da onu ciddiye almaya başlaması çok zor olmadı. Orduya olan bağlılığı nedeniyle, 3. Transvaal Alayı’nın resmi maskotu oldu. 
Maymun Jackie ve sahibi Albert, 1918 yılında birlikte durdukları cephe olan Passchendale bölgesinde yaralandı. Maymun, etrafındaki taşlardan küçük bir sığınak inşa ederek korunmaya çalışıyordu. Maalesef, bacağına isabet eden şarapnel parçası yüzünden sığınağı bitirmeyi başaramadı. Jackie, bu yaşananların ardından gerçek bir savaşzedeydi artık.
Doktorlar, yaralandıktan sonra derhal hayvan kliniğine kaldırılan Jackie’nin bacağını kurtarmaya çalıştı ama zavallı Jackie’nin bacağının kesilmesi gerekiyordu. Cesareti dolayısıyla Jackie, altın bir madalyayla onurlandırıldı. Cape Town’daki Maitland Dispersal Kampı’ndan taburcu olduktan sonra, istifasını verdi askeri maaşını alarak oradan ayrıldı. Savaşın sonuna doğru maymun Jackie taburcu edildi ve iki arkadaş birlikte nihayet evlerine döndüler. Bugüne kadar Jackie, Güney Afrika Piyade’de Özel rütbesini elde eden tek maymun, aynı zamanda I. Dünya Savaşı’nda savaşan tek maymundur. 
Hayatının geri kalanını evcil bir hayvan olarak geçiren maymun, 1921 yılında hayatını kaybetti. Her ne kadar bacağını kaybetmiş, yaralanmış olsa da, Jackie ve Albert birbirlerinden hiç ayrılmamışlardı. Savaşta bile…
Kaynak: iceriginde.com
